Değerli EAF Duyuru Listesi Üyesi / Dear ERF email list member,

EAF Araştırma Notları Serisi

Sumru Öz tarafından hazırlanan “Türkiye’de gençlerin eğitime ve çalışma hayatına katılımı” başlıklı EAF Araştırma Notu No. 24-02 yayımlanmıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu ne eğitimde ne istihdamda olan 15-24 yaş arası gençlerin oranını 2023 yılı için yüzde 22,5 olarak açıkladı. Dünya Bankası Kalkınma Göstergeleri’ne göre 2003 yılında yüzde 41 olan bu oran, son yirmi yılda önemli ölçüde düşmekle beraber yüzde 10 olan Avrupa Birliği ve yüzde 14 olan OECD ortalamalarının halen çok üzerinde. Türkiye’de gençlerin neden daha az aktif olduklarını, eğitime mi yoksa istihdama mı daha az katıldıklarını OECD tarafından hazırlanan Bir Bakışta Eğitim-2023 raporundan yararlanarak ortaya çıkarmayı hedefleyen bu araştırma notu ilk olarak, yaygın kanının aksine Türkiye’de 18-24 yaş aralığındaki nüfusta eğitimine devam edenlerin oranının yüzde 33’le Avrupa ülkelerine kıyasla daha düşük olduğuna işaret ediyor. Ayrıca OECD ile iş birliği yapan veya üyesi olan ülkeler arasında yüzde 33,5 ile Türkiye, ne eğitimde ne istihdamda olan 18-24 yaş grubu nüfusun Güney Afrika’dan sonra en yüksek olduğu ikinci ülke. Türkiye’de bu yaş grubunda olanların istihdam oranı OECD ortalamasının üzerinde olduğuna göre atıl nüfusun yüksek olmasında diğer ülkelere kıyasla gençlerin eğitimden daha erken ayrılmalarının payı olduğu ortaya çıkıyor. İkincisi, Türkiye’de ne eğitimde ne istihdamda olan nüfus oranı yalnızca 18-24 yaş aralığında değil genç yetişkin olarak adlandırılan 25-34 yaş aralığındaki nüfusta da yüksek, öyle ki yüzde 27 ile Türkiye, OECD ile işbirliği yapan veya üyesi olan ülkeler arasında Hindistan’ın ardından ikinci sırada. Türkiye’de eğitimden erken ayrılmak atıl genç yetişkin oranının yüksekliğinde de pay sahibi olabilir, zira incelenen bütün ülkelerde ne eğitimde ne istihdamda olan genç yetişkin oranının en yüksek olduğu grup lise altı eğitime sahip olanlar. Son olarak, 25-34 yaş aralığındaki nüfusun büyük ölçüde istihdamda olması bekleneceğinden toplumsal cinsiyet ayrımında istihdam oranlarına bakıldığında, Türkiye’de genç yetişkin erkeklerin istihdam oranının OECD ortalamasına yakın olduğu, oysa genç yetişkin kadınların her eğitim düzeyinde bu ortalamaların çok altında istihdam edildiği görülüyor. Türk Eğitim Derneği tarafından hazırlanan Türkiye Üzerine Değerlendirme ve Öneriler çalışması bu farkı Türkiye’de işgücüne dahil olmayan kadın oranının erkeklere kıyasla çok yüksek olmasına bağlıyor. Bunun da büyük ölçüde ev-aile işleri, çocuk ve yaşlı bakımı gibi sorumlulukların kadınlara yüklenmesinden kaynaklandığı belirtilen çalışmada, istihdam oranlarında cinsiyete bağlı farkların giderilmesi için öncelikle toplumsal cinsiyet rollerine bağlı eşitsizliklerin giderilmesi öneriliyor. Çalışmada kadınların işgücüne katılmasının önünde çeşitli toplumsal engellerin yanında işgücü piyasasında kadınlar aleyhine olan gelir eşitsizliğinin de rolü olduğu vurgulanıyor. Son olarak, lise ve üstü eğitime sahip kadın oranı ile istihdam oranı arasındaki makasın 2018’den itibaren açılması yalnızca kadınların işgücüne katılım oranının düşük olmasının değil, Türkiye ekonomisinin 2007-17 arasındaki gelişmenin aksine son dönemde eğitimli kadınlara yeterince iş imkânı sağlayamamasının da kadın istihdamının düşük kalmasında rol oynadığını gösteriyor.

Bütün yayınlara EAF web sitesinden ulaşabilirsiniz.

ERF Research Note Series

Research Note No. 24-02 prepared Sumru Oz titled “Educational attainment and labor market participation of the Turkish youth” (in Turkish) is published.

All publications are accessible through ERF website.